Bu kapsamda Stellantis’in ikonik markalardan ve çeşitli araç sınıflarından oluşan zengin ürün gamında yer alan 500 bin adet yeni nesil aracı, 2026 yılına kadar Ayvens’in Avrupa genelindeki kiralık araç filosuna dahil olacak. Stellantis araçları, Ayvens müşteri tabanının daha sürdürülebilir mobiliteye aşamalı geçişini desteklemek üzere farklı ikonik markalar, araç sınıfları ve güç-aktarma sistemleri sunacak. Bu anlaşma, dünyanın 1 numaralı çok markalı araç kiralama şirketi Ayvens’in geniş müşteri tabanını desteklemek için olanaklarını güçlendiriyor. Müşteri odaklı bir yaklaşımla ürün ve hizmetlerinde en ileri teknolojiyi benimseyen iki şirket, bu anlaşmayla enerji geçişinde öncü olma kararlılığının altını çiziyor.
Dünyanın en büyük mobilite şirketlerinden Stellantis, yüksek teknolojili üretim gücü ve segmentlerinin en iyisi model ailesiyle güçlenmeye devam ediyor. Yatırım odağına elektrikli mobilite ve yeni nesil enerji ürünlerini alan şirket, bir yandan da küresel ölçekte büyüme hızını artırıcı iş birliği ve anlaşmalara imza atmaya devam ediyor. Bu kapsamda Stellantis, dünyanın önde gelen küresel sürdürülebilir mobilite şirketi Ayvens ile yeni bir anlaşmaya imza attı.
Teslimatlar yılın ilk yarısında başlıyor!
Stellantis, Ayvens’e bağlı şirketlerin önümüzdeki üç yıl içinde Avrupa genelindeki uzun dönem kiralama filosu için 500 bin adet araç satın almasını öngören milyarlarca Euro tutarında bir çerçeve anlaşma imzaladı. İş birliği kapsamında ilk teslimatların 2024’ün ilk yarısında başlaması planlanırken sürecin yıl boyunca devam etmesi bekleniyor. 2024 için planlanan adetlerin ötesindeki sipariş miktarları, dağılımı ve teslimat tarihleri, filo gereksinimleri ve talep dikkate alınarak iki şirket arasında esnek bir şekilde kararlaştırılabilecek.
Mayıs 2023’te ALD Automotive’in dünyanın önde gelen filo yönetimi ve mobilite şirketlerinden LeasePlan’ı satın almasıyla kurulan Ayvens, böylece çok markalı ve çok kanallı araç kiralama sektöründe dünyasının 1 numaralı oyuncusu oldu. Ayvens, kurumsal, KOBİ ve bireysel müşterilerden oluşan geniş müşteri tabanını desteklemek için ölçeğini ve olanaklarını kullanıyor.
Ayvens ve müşterileri; Alfa Romeo, Citroën, DS Automobiles, FIAT, Jeep®, Lancia, Opel, Peugeot ve Vauxhall gibi ödüllü Stellantis markalarının dikkat çekici araç modellerinden yararlanacak. Marka çeşitliliği gelecekte tüm Stellantis portföyünü kapsayacak şekilde genişletilebilecek. İki taraf için önceliklerden biri, Ayvens’in çoklu marka stratejisini desteklemek üzere Stellantis’in yenilikçi sürdürülebilir araç yelpazesinin entegre edilmesi olacak. Ayvens tarafından alınacak araçlar, şehir otomobillerinden SUV’lara ve vanlara (7 ve 9 koltuklular dahil) kadar en güncel yazılım, bilgi-eğlence ve bağlantı teknolojilerini içeren farklı araç sınıflarını içerecek.
Sürdürülebilir mobilite geçişine yardımcı olacak!
Çerçeve anlaşmayı değerlendiren Stellantis CEO’su Carlos Tavares, “Ayvens’in müşteri tabanının daha sürdürülebilir mobilite seçeneklerine aşamalı geçişine yardımcı olacak, çok özel ve kapsamlı yeni bir anlaşmayı duyurmaktan heyecan duyuyorum. Elektrikli markalarımızla her ihtiyaca, bütçeye ve yaşam tarzına uygun bir araç sunuyoruz. Bu iş birliği, hem mevcut hem de potansiyel Stellantis markası müşterilerinin, gelişmiş güç-aktarma sisteminden kusursuz bağlantıya ve benzersiz konfora kadar en ileri yeniliklerimizi ilk elden deneyimlemelerine olanak tanıyor. Biz karbondan arınmış bir geleceğe giden yolu açarken, müşteriler de en üst düzey sürüşe sahip olacak” sözleriyle değerlendirdi.
İş birliğine ilişkin görüşlerini aktaran Ayvens CEO’su Tim Albertsen ise şunları söyledi: “Müşterilerimize, sınıfının en iyi ürün yelpazesi ve hizmet kalitesi ile daha sürdürülebilir emisyonlara geçişlerinde yardımcı olacak kaliteli, çok markalı araçlar sunma arayışımız kapsamında Stellantis ile bu çerçeve anlaşmaya vardığımız için çok mutluyuz. Bu ticari ortaklık, müşterilerimize daha rekabetçi fiyatlandırma sağlamak üzere Stellantis ile yakın iş birliği içinde çalışmamıza olanak tanıyacak. Ayrıca tüm paydaşlarımız için daha fazla katma değer ve sinerji sağlamak üzere yeni ölçeğimizi ve satın alma gücümüzü kullanma kapasitemizi mükemmel bir şekilde ortaya koyacak. Ulaşım sektörü yapısal olarak hızlı büyüyen bir pazar. Müşterilerin sahip olmaktan kullanıcı olmaya geçişi, tam hizmet kiralama çözümlerine olan gereksinim, maliyetlere ilişkin öngörü ihtiyacı ve karbon ayak izlerini azaltma taahhütleri bu büyüme eğiliminin temelini oluşturuyor. Sürdürülebilir mobiliteye geçiş yapan müşterilerimize en iyi değeri ve faydayı sunmak üzere ortaklarımızla birlikte verimli ve güçlü bir ekosistem oluşturmada kritik bir rol oynuyoruz. Amacımız, bu geçişe liderlik etmek ve önde gelen küresel sürdürülebilir ulaşım oyuncusu olarak sektörümüzün geleceğini şekillendirmek.”
Net sıfır karbon şirket olma yolunda ilerliyor!
Her iki şirket de ulaşımı daha sürdürülebilir hale getirmeye kendini adamış durumda. Stellantis, Dare Forward 2030 stratejik planının bir parçası olarak önümüzdeki on yılda elektrikliye geçişe 50 milyar Euro’nun üzerinde yatırım yapacak ve 2030 yılına kadar Avrupa’da yüzde 100 elektrikli binek otomobil satış karmasına ve ABD’de yüzde 50 tamamen elektrikli binek otomobil ve hafif ticari araç satış karmasına ulaşmayı hedefliyor. Şirket, bu satış hedefine ulaşabilmek adına, Kuzey Amerika ve Avrupa’daki altı batarya üretim tesisi de dahil olmak üzere yaklaşık 400 GWsa batarya kapasitesini güvence altına alıyor. Stellantis, 2038 yılına kadar tüm kapsamlar dahil olmak üzere, kalan emisyonların tek haneli yüzdesel telafisi ile net sıfır karbon şirket olma yolunda ilerliyor.
Yüzde 100 elektrikli araçlar da dahil olmak üzere ileri teknolojiye sahip güç-aktarma sistemleriyle Stellantis araçlarının satın alınmasını öngören anlaşma, Ayvens’in sürdürülebilir mobiliteye aşamalı geçişi kolaylaştırmaya yönelik PowerUP 2026 stratejik planıyla uyumlu. Ayvens, etkin elektrikli araç programıyla müşterilere elektrikliye geçiş yolculukları boyunca stratejik rehberlik, maliyet kontrolü ve karbon ayak izi yönetimi sunarak yardımcı oluyor. Geniş bir veri bankası ve çözüm odaklı araçlardan yararlanan özel danışmanlık ekipleri, müşterilere otomobil yaklaşımlarını optimize etme, toplam sahip olma maliyetlerini azaltma ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma konusunda yardımcı oluyor.
500 Bin Aracı, Kiralama Devi Ayvens’in Avrupa Filosuna Katılacak!
2024-02-29 15:47:00
Stellantis’in ikonik markalardan ve çeşitli araç sınıflarından oluşan zengin ürün gamında yer alan 500 bin adet yeni nesil aracı
–
Kaynak
–
www.otomobilgazetesi.com
- Published in Otomobil Gazetesi, Otomobil Haberleri, Stellantis’in ikonik markalardan ve çeşitli araç sınıflarından oluşan zengin ürün gamında yer alan 500 bin adet yeni nesil aracı
Biwatt filosuna yerli elektrikli
2024 ile birlikte Türkiye’nin yerli ve milli otomobili TOGG’un T10X SUV modelini ürün yelpazesine ekleyen Biwatt, böylelikle aynı zamanda elektrikli araç filosunu da çeşitlendirmeyi sürdürdü.
#Biwatt #filosuna #yerli #elektrikli2024-02-19 07:01:39
–
www.milliyet.com.tr
- Published in Milliyet, Otomobil Haberleri
Kiralamacılar 13.5 bin aracı filosuna ekledi
Araç kiralama sektörünün çatı kuruluşu Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER), bağımsız araştırma şirketi NielsenIQ iş birliği ile hazırladığı, 2023 yılı 1. çeyrek sonuçlarını içeren “TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu”nu açıkladı. Rapora göre operasyonel araç kiralama sektörü 2023 yılının ilk çeyreğinde 10 milyar 400 milyon TL’lik yatırım yaparak 13 bin 500 adet aracı filosuna kattı. Sektörün aktif büyüklüğü 114 milyar 900 milyon TL’ye ulaşırken, toplam araç sayısı ise 240 bin oldu.
Hafif ticari araçlar payını artırıyor
Rapora göre, Renault yüzde 19,7 pay ile Türkiye operasyonel araç kiralama sektörünün en çok tercih edilen markası olmayı sürdürdü. Renault’yu yüzde 16,2 ile Fiat, yüzde 10,9 ile Toyota ve yüzde 10,5 ile Ford takip etti. Bu dönemde, sektörün araç parkının yüzde 48,6’sı kompakt sınıf araçlardan oluşurken, küçük sınıf araçlar yüzde 27,8 ve üst-orta sınıf araçlar yüzde 12,8 pay aldı.
2018 yılı sonunda operasyonel araç kiralama sektörünün filosundaki payı yüzde 2,9 olan hafif ticari araçların payı ise 2023 yılının ilk çeyreği sonunda yüzde 7’ye yükseldi. Diğer yandan, sektörün araç parkında yer alan hibrit ve elektrikli araçların payının artmaya devam etmesi de dikkatleri çekti. Buna göre, sektörün araç parkının büyük bölümünü yüzde 51,2 ile dizel yakıtlı araçlar oluşturmayı sürdürürken, benzinli araçların payı yüzde 40,2’ye, hibrit ve elektrikli araçların payı ise 8,5’e çıktı.
Sedan liderliği kaptırmıyor
Uzman raporuna göre, operasyonel kiralama sektöründeki gövde tipine göre araç oranlarında sedan liderliğini sürdürdü. Bu kapsamda, sedan gövde tipine sahip araçlar yüzde 59,5 ile birinci sırada, hatchback gövde tipine sahip araçlar yüzde 20,3 ile ikinci sırada yer aldı. SUV tipi araçlar ise yüzde 11,1 ile üçüncü oldu. Bu araçları yüzde 1 ile station wagon gövde tipine sahip araçlar takip etti.
Rapora göre, sektörün filosundaki araçların yüzde 69,8’ini otomatik vitese sahip araçlar oluştururken, manuel vitesli araçların payı yüzde 30,2 olarak gerçekleşti. Operasyonel araç kiralama sektörü, 2023 yılında ekonomiye sağladığı katkıyı artırmaya devam etti. Uzman raporuna göre, sektörün 2023 yılının ilk çeyreğinde ödediği vergi tutarı toplamda 5 milyar 920 milyon TL’yi buldu.
Elektrikli araç kiralaması
Uzman isimler şu açıklamada bulundu; “Sürdürülebilirlik günümüzde önceliklerimizin başında yer alıyor. Tüm dünya ülkelerinin iklim değişikliği ve çevre kirliliği ile mücadeleye kararlılıkla katılması ise sürdürülebilirlik açısından bir zorunluluk haline gelmiş durumda. Gelecek nesillere yaşanır bir dünya bırakmak için, doğayla uyum içinde yaşamayı benimsemenin ve bunu bir amaç haline getirmenin hepimiz için kıymetli olduğu görüşündeyim. Avrupa Birliği izlediği politikalar ile iklim değişikliğiyle mücadelede öncü rol üstleniyor ve çalışmalarını, “Avrupa’yı 2050 yılına kadar dünyanın ilk iklim nötr kıtası yapma” hedefi doğrultusunda sürdürüyor.
Bu anlamda somut adımlar üst üste atılıyor. Avrupa Birliği üyesi ülkelerde 2035 yılından itibaren satılacak tüm yeni otomobil ve hafif ticari araçlar sıfır emisyonlu olacak. Bir diğer deyişle, o gün geldiğinde bu ülkelerde benzinli ve dizel motora sahip yeni otomobil satışı yapılamayacak.
Kiralama yöntemi sayesinde tüketiciler, elektrikli araçları başlangıç maliyeti ve ikinci el fiyat belirsizlik riski olmaksızın, makul aylık kira ödemeleri ile edinebilecek. Gelecekte enerji tasarrufu daha da ön planda olacak; şirketler sürdürülebilir teknolojilere daha çok yatırım yapacak, kademeli olarak önce tam elektrikli, sonra da otonom araçları hem paylaşım hem kiralama sektöründe kullanacağız” şeklinde konuştu.
2023-05-15 13:40:05
- Published in CNNTURK Otomobil
Fransız Jandarması’nın filosuna Alpine A110’lar katıldı
Geçtiğimiz aylarda, aşağıda görebileceğiniz haberimizde Fransa İçişleri Bakanlığı’nın 26 adet Alpine A110 spor otomobil siparişi verdiği bilgisini sizlerle paylaşmıştık. Bu otomobillerin sipariş verilmesinin amacı ise Fransız Jandarma’sının kullanımına sunulmasıydı.
Şimdi ise bu araçlardan iki adedi teslim edilmiş ve canlı olarak sergilenmiş durumda. Lacivert renkli gövdeye sahip araçların kapılarında, kaputunda ve tavanında beyaz şeritler ile birlikte “gendarmerie” yani “jandarma” yazıları görülüyor.
Alpine A110’un özellikleri hakkında konuşmak gerekirse de aracın kaputu altında 1.8 litrelik turbo benzinli bir motorun yer aldığını biliyoruz. Bu motor, Renault Megane RS’te de kullanılıyor. Bu motor ile birlikte Alpine A110’un gücü, 252 beygir olarak açıklanıyor. Tork değeri ise 320 Nm şeklinde.
2022 yılından itibaren makyajlı olarak gelecek olan Alpine A110’un bir de A110 S adlı yeni bir üst donanım paketi de tanıtıldı. O pakette aracın teknik değerleri biraz daha artıyor ve 300 beygir güç ile 340 Nm torka ulaşıyor.
Bu ortadan motorlu spor otomobille Fransa’nın şehir merkezinden uzak yollarda jandarmaların hem kovalamacalarda geride kalmayacakları, hem de bol bol sürüş keyfi yaşayacakları şüphesiz görünüyor diyebiliriz.
Bu haber hakkında
Kategori | ORDU / POLİS |
Marka/Model | Alpine A110 |
Gövde tipi | COUPE |
2021-12-18 23:00:00
ORDU / POLİS
–
Kaynak
–
tr.motor1.com
- Published in ORDU / POLİS, Otomobil Haberleri
Filosuna 100 adet karavan ekledi!
Karavan tatili, son yılların en popüler tatil seçenekleri arasında yer alıyor. Özellikle, pandemiyle birlikte artan özel alan ihtiyacı kapsamında Türkiye’deki karavan talebi her geçen gün artmaya başladı. Araç kiralama sektöründe yaptığı yenilikçi yatırımlarla dikkat çeken dünyanın en büyük araç kiralama şirketi Enterprise Rent A Car’ın ana franchise sahibi Enterprise Türkiye, karavan alanında sektördeki en büyük yatırımı gerçekleştirerek bir ilke imza attı. Ülkemizin öncü karavan üreticilerinden Crawler ile iş birliği yapan Enterprise Türkiye, 100 adet karavanı filosuna katacak. Enterprise Türkiye, böylelikle Türkiye’nin en büyük karavan filosuna sahip araç kiralama markası oldu. Yerli üretici Crawler’ın İZZ 458 ve ANKA 300 modellerini filosuna dahil eden Enterprise Türkiye, yeni karavan modellerini ilk etapta İstanbul Havalimanı ve Sabiha Gökçen Havalimanı’nda araç kiralama müşterileriyle buluşturacak. İlerleyen dönemlerde ise İzmir, Antalya ve Trabzon başta olmak üzere karavana en çok ihtiyaç duyulan şehirlerde hizmete sunacak.
“Online karavan kiralayan tek firmayız”
Crawler iş birliği kapsamında yeni karavanların teslimat töreninde açıklama yapan Enterprise Türkiye CEO’su Özarslan Tangün, “İnsanların doğaya daha yakın olma, doğanın içinde tatil yapma isteklerinin ciddi bir şekilde arttığını görüyoruz. Bu noktada, arazi karavanlarına olan talep her geçen gün artarken, filomuza karavan eklemeye karar verdik. Yerli bir üretici olan Crawler, karavan alanında çok iyi ve oldukça kaliteli modeller üreten bir marka. Gerek ürüne gerekse müşteriye bakışları bakımından çok iyi bir uyum sağladığımıza inanıyorum. Özellikle off-road modelleri açısından Türkiye’nin en büyük üreticisi. İş birliğiyle beraber karavan tatili yapmak isteyen veya karavanı deneyip karavan sahibi olmak isteyen birçok kişi deneyimleme fırsatı bulacak. Diğer taraftan, şu anda Türkiye’nin en hızlı ve pratik şekilde online karavan kiralama hizmeti sunan araç kiralama firmasıyız . Müşterilerimizi herhangi bir form doldurma işlemiyle uğraştırmıyoruz. Tek tuşla doğrudan kiralama imkânı sunarak oldukça pratik bir hizmet veriyoruz. İşbirliğinin hem iki marka hem de Türkiye’deki karavan turizmi için hayırlı olmasını diliyorum” değerlendirmesinde bulundu.
“İş birliği karavan ulaşılabilirliğini artıracak”
Crawler Karavan CEO’su Selami Kullemci ise, “Enterprise Türkiye’ye iki farklı karavan modelimizin teslim ediyoruz. Off-road özelliğe sahip çekme karavanımız İZZ 458 her türlü arazi koşuluna uyum sağlayabiliyor. SUV veya pick-up modellerin arkasına takılabiliyor. Özellikleri bakımından yayla yollarından deniz kenarlarına kadar geniş aileler için oldukça iyi bir seçenek. Diğeri ise 4×4 pick-up’ların üzerlerine monte edilebilecek ergonomiye sahip üst yapı karavanımız ANKA 300. Bu modelimiz, biraz daha kısa kamplar için uygunken B sınıfı ehliyete sahip herkesin deneyimleyebileceği bir model. Her iki karavan da kullanışlılığı, ergonomisi, kalitesi ve tasarımıyla alanının öncü modelleri. Gerçekleştirdiğimiz iş birliği sadece bizim için değil karavan pazarı için de oldukça değerli. Yapılan anlaşma karavancılığı, karavan kiralama kültürünü ve söz konusu outdoor eğilimini pozitif yönde etkileyecektir. Çünkü, karavan insanların aslında çok merak ettiği ancak ulaşmanın zor olduğu bir araç. Crawler kalitesi ve Enterprise Türkiye tecrübesiyle bu zorluğun önemli ölçüde aşılacağına inanıyoruz. İş birliğinin her iki marka ve karavancılık adına hayırlı olmasını temenni ediyoruz” dedi.
2021-09-12 15:15:00
Enterpirese Türkiye,Crawler,karavan,online karavan kiralama,otomobil,otomotiv
–
Kaynak
–
www.otomobilgazetesi.com
- Published in Crawler, Enterpirese Türkiye, Karavan, online karavan kiralama, otomobil, Otomobil Gazetesi, Otomobil Haberleri, OTOMOTİV
Filosuna çevreci ve lüks araçları katıyor
Filosuna çevreci ve lüks araçları katıyor
Enterprise Türkiye, bir yandan ofis sayısını sürekli artırırken, diğer yandan da filosuna yenilikçi, çevreci ve lüks araçları da katmayı sürdürüyor.
Dünyanın en büyük kiralama şirketi Enterprise’ın Türkiye’deki temsilcisi olan Enterprise Türkiye, yatırımlarıyla bir yandan ofis sayısını 71’e çıkarırken, filosuna yenilikçi araçlar ekliyor.
Enterprise Türkiye CEO’su Özarslan Tangün, şirketin bireysel araç kiralamadan kurumsal kiralamaya, günlük araç kiralamadan aylık kiralamaya kadar birbirinden farklı talepleri karşılayan kapsamlı bir çalışma prensibine sahip olduğunu belirtti. Enterprise Türkiye’nin ana odağını günlük kiralamanın oluşturduğunu belirten Tangün, “Bununla birlikte, haftalık, aylık ve daha uzun dönemli kiralamalar da gerçekleştiriyoruz. Hem bireysel hem de kurumsal müşterilerimize hizmet sunuyoruz” diye konuştu. Tangün şöyle devam etti:
SUV ile büyüyor
“Her bütçeye uygun, geniş araç filosuna sahibiz. Hibrit araçlardan elektrikli araçlara, SUV’lardan pikaplara kadar uzanan geniş araç seçeneklerimz mevcut. Türkiye’de başka hiçbir kiralama filosunda olmayan araçları müşterilerimize deneyimletiyor, yeni araç teknolojilerini yakından takip ediyoruz. Son olarak, Lexus’a ait olan ES300 Hybrid ve BMW iX3 modellerini müşterilerimizle buluşturmuştuk. Hemen ardından bir başka ilki daha gerçekleştirdik ve Skoda’nın ilk kompakt SUV modeli olan Kamiq’i de filomuza dahil ettik. Böylece, son yıllarda Türk tüketicisinin ilgi gösterdiği SUV modellerle filomuzu büyütmeyi sürdürdük.”
Kovid-19 salgınıyla birlikte, toplu taşımaya alternatif olarak görülen kiralamanın, günlük kiralamaya pozitif yansıdığını belirten Özarslan Tangün, “Müşterilerin bu dönemde özellikle hijyen konusuna hassasiyetleri arttı. Yüksek standartta hijyen sağlayarak, araçları müşterilerin ayaklarına getirerek biz bu anlamda müşterilerin beklediği hizmet ve kalite beklentisini karşıladık” diye konuştu. Aşılanmaların artmasıyla birlikte iç turizmin de hareketleneceğini belirten Tangün, “Pandemi döneminde toplu taşımaya alternatif olan kısa dönem araç kiralama sektörü aşılanma sürecinin de olumlu seyretmesiyle birikmiş iç turizm talebi de, sektöre olumlu yansıdı. Şu an için dış turizmde belirsizlik devam etse de Temmuz ayından itibaren orada da bir hareketlenme bekliyoruz” ifadesini kullandı.
‘Yasal altyapının sağlamlaşması gerekiyor’
Sektörde yasal altyapıya ilişkin bazı boşluklar bulunduğuna dikkati çeken Enterprise Türkiye CEO’su Özarslan Tangün, “İyileştirilirse hem müşteriler açısından hem de sektörün oyuncuları açısından artı olur. Sektörün çatı kuruluşu olan TOKKDER’in bu anlamda gayretleri var. Umarım önümüzdeki süreçte yasal altyapı anlamında gelişmeler yaşarız” değerlendirmesini yaptı.
Ciddi yatırımlar yaptıklarını, finansman ve araç maliyetindeki artışların en önemli riskler olduğunu vurgulayan Tangün, “Günlük kiralama sektörü Türkiye’de halen hızla büyüyen ve ciddi potansiyeli olan bir sektör. Fırsat olarak sektörün potansiyelini söyleyebiliriz. Doğu Avrupa ülkelerine baktığımızda ve global brokerlarla analizler yaptığımızda pazarın bugünkü halinin önümüzdeki 5 sene içerisinde 4-5 katına çıkabileceğini düşünüyoruz” dedi.
2021-06-22 10:01:43
–
www.milliyet.com.tr
- Published in Milliyet, Otomobil Haberleri
BMW M 1000 RR, MotoGP’nin güvenlik aracı filosuna katıldı
BMW’nin ilk M serisi motosikleti bu önemli göreve layık görüldü.
MotoGP’nin 2021 sezonunun ilk yarışı, Mart ayının sonunda gerçekleşecek. Katar’daki Losail International Circuit adlı pistte gerçekleşecek olan bu yarış öncesinde de hazırlıklar şimdiden yapıldı. Geçtiğimiz günlerde de Alman otomobil devi BMW, MotoGP’nin yeni sezonu için hazırladığı güvenlik araçlarını tanıtmıştı.
Bu araçların arasında M3, M4 ve M5 modellerinin Competition adlı ekstra güçlü versiyonları bulunuyor. BMW şimdi de MotoGP’deki bu güvenlik araçları ekibine bir yeni üye daha eklediğini açıkladı. O da M 1000 RR adlı son derece güçlü ve özel motosiklet modeli oldu. Bu model; 192 kg’lık boş ağırlığı, 212 beygir gücü ve yarış performansı için özel hazırlanmış süspansiyonuyla Superbike segmentinde dikkatleri bir hayli çekiyor.
BMW Motorrad’ın meşhur S 1000 RR adlı süper spor motosikletinin M versiyonu olan ve aynı zamanda firmanın ilk M serisi motosikleti olan bu motosikletin 2021’de bir yarış versiyonuyla WSBK’da (Dünya Superbike Şampiyonası’nda) yer alacağı da açıklandı.
BMW M departmanının başındaki isim olan Markus Flasch da M 1000 RR motosikletinin tamamen pist odaklı bir motosiklet olduğunu ve bu sebepten dolayı bu göreve son derece uygun olduğunu belirtiyor. Kendisi ayrıca BMW’nin yeni güvenlik araçları filosunu görev başında görmek için sabırsızlandığını da söylüyor.
Bu haber hakkında
Kategori |
MOTOSİKLET |
Etiketler |
bmw motorrad |
Marka |
BMW |
2021-03-15 11:00:00
MOTOSİKLET
- Published in MOTOSİKLET, Otomobil Haberleri